Ligin bitimine 55 gün kala, kadrosunda önemli eksikler
bulunan Fenerbahçe zor bir deplasmandan yine 5 gollü bir galibiyetle döndü. Ancak
yazmaya değer olaylar 90 dakika boyunca değil, maçtan sonra yaşandı ne yazık
ki. Maç sonrası polis eskortu eşliğinde Trabzon havaalanına giden takım otobüsü
yolda kurşunlandı ve şoför ciddi derecede yaralandı. Şike, kupa, şampiyonluk hep
bir kenara, bir insanın başka bir insanın canına kastetmesi için nasıl bir ruh
hali içinde olması gerekir bunu anlayamıyorum. Yani silahı ateşleyen kişi
şoförün ölümüne sebep olsa, otobüs de duramayıp şarampole yuvarlansa ve Fenerbahçeli
futbolculardan bir kaçı hayatını kaybetse kendince 2010-2011 sezonunun
intikamını mı almış olacaktı? Simon Kuper “Futbol asla sadece futbol değildir.”
derken bu olayları düşünmüyordu eminim. Dilerim galibiyetine üzerine inen kara
bulutlara sebep olan kişi veya kişiler en kısa zamanda hak ettiklerini bulurlar
(her ne kadar bu cümleye inanmadan yazmış olsam da.)
Gelelim 5 gollü galibiyete. Maç öncesi Fenerbahçe’nin
kadrosunda önemli eksikler vardı. Egemen, Meireles, Diego ve Kuyt gibi ilk 11’de
oynaması beklenen oyuncular Rize’ye götürülmedi. Emenike olayının üzerine milli
maç arasının girmiş olması kendisine ilk 11 yolunu açıyor gibiydi. Ancak İsmail
Kartal taraftarı şaşırtmayı başarıyor, sağ açıkta Mehmet Topuz’u, ileri uçta Pierre Webo’yu sahaya sürüyordu.
Fenerbahçe karşılaşmaya hızlı başladı ve top kaleci Serkan’ın
ellerine değmeden maç 2-0 oldu. İlk golde savunmanın toplu hatası Mehmet Topuz’un
şansıyla buluştu.Emre Belözoğlu’nun savunmanın arkasına attığı topta Mehmet
Topuz vasat bir kontrol yaptı, avantajlı konumdaki sol bek Eren Albayrak topu
perdeleyerek kaleci Serkan Kırıntılı’ya bıraktı. Serkan ayaklarıyla
uzaklaştırmak isterken Mehmet Topuz ayak koydu ve top yükseldi. Uzaklaştırmayı
beceremeyen, aksine Mehmet Topuz’a asist yapan Giray Kaçar savunma nasıl
yapılmaz konusunda üçüncü örneği sergiledi ve Mehmet Topuz kendisine sunulan
fırsatı boş geçmedi.
İkinci golde ise yine Emre’nin uzun topunu kale sahası içine
indiren Pierre Webo ve kafasıyla son vuruşu yapan Moussa Sow’un işbirliği
sayesinde geliyordu. Bu golle beraber Fenerbahçe çok zor maçı kolaya çevirmiş
ve oyun kontrolünü ele almıştı. Kalesinde yaşadığı ilk tehlikede Volkan gole
engel olurken sakatlandı ve yerine Mert’e bıraktı. İlk yarının sonlarına doğru
Moussa Sow formda olduğu zamanları hatırlatırcasına topu 70 metre sürdü, 3
kişiden sıyrıldı, son adamın solundan atıp sağından geçti ve kaleciyle karşı
karşıya gol vuruşu nasıl yapılır dersi verdi Emmanuel Emenike’ye. Fenerbahçe’nin
en son ne zaman ilk yarıyı 3-0 önde kapattığını düşündüm ve geçen sezon Samuel
Holmen’in yıldızlaştığı 5-2 kazanılan Sivasspor maçı ve şampiyonluk
kutlamasının yapıldığı 4-0 kazanılan Karabükspor maçları olduğunu gördüm
istatistiklerden.
İlk yarı sonunda Bruno Alves sakatlanıp yerini Michal Kadlec’e
bıraktı ve kaleye en yakın konumdaki üç oyuncu yedeklerden kurulu hale geldi.
Normal şartlar altında tüm Fenerbahçelilere eyvah dedirtecek bu durum ilk
yarının 3-0 tamamlanmış olması sebebiyle pek endişe yaratmıyordu. İkinci
yarının hemen başında Mehmet Topal’ın asistini Pierre Webo gole çevirdi ve Rize’nin
bir atımlık barutu da tükenmiş oldu. Caner’in frikiğinde top barajdan sekti ve
5. kere Rize ağlarıyla buluştu. Deniz Kadah’ın golü ise şeref sayısı oldu.
Rize’ye 4 eksikle giden Fenerbahçe 3 değişikliğini de
sakatlıklar yüzünden yaptı. Eksik sayısı 7’ye çıkmış oldu böylece. Maçın
bitimine 15 dakika kala Mehmet Topuz depar atarken bir sakatlık yaşadı ancak
oyuncu değişiklik hakkı dolmuştu. 5-1 önde olan bir takımın teknik direktörü
olarak İsmail Kartal’ın oyuncusunun sağlığını düşünmesini ve kendisini kenara
almasını beklerdim. Ancak Mehmet Topuz 10 dakika kadar sahada dolandı, sakatlık
nedeniyle koşamıyordu zaten. İsmail Kartal’ın notu bu yüzden kırık.
Oyuncu performanslarına gelirsek, Volkan ve Mert takımın
kilidi erken çözmüş olması nedeniyle terlemeden maç bitirdiler. Gökhan ve Caner
bindirmeleriyle ve pas trafiğine yardımlarıyla etkili oldular. Savunmanın
göbeği Alves ve Egemen’den kurulu olmadığı müddetçe Fenerbahçe’nin her daim
sorun yaşama ihtimali olduğunu gördük. Bekir ve Kadlec yedek olarak bile
yetersizler.
Savunmanın önünde oynayan Mehmet Topal her geçen gün daha
iyi bir ön liberoya dönüşüyor. Dördüncü golde yaptığı koşu ve asist
performansını taçlandırdı. Emre bu sezon alıştığımız iyi performanslarından
birini sergiledi. Alper sakatlanana kadar takımı dikine taşıyan oyuncuların
başında geliyordu, kanatta olduğu gibi forvet arkasında da oynayabileceğini gösterdi.
Mehmet Topuz aylar sonra sağ açıkta maça başladı ve ödülünü
de maçın kilidini açan golü atarak aldı. Kuyt iyileşince formayı kaptıracak
muhtemelen ancak kendini en hazır tutan yedek kendisi sanıyorum. Sow geçmişten
esintiler sundu dün adeta, sezon başından beri kötü performans sergiliyordu.
Webo sonradan girince daha etkili oluyor, ilk 11 çıkınca performansı aynı
düzeye ulaşmıyordu ancak dün o da iyi günündeydi ve maçın adamı oldu. Emenike
kilit çözüldükten sonra oyuna girmesine rağmen beklediği fırsatları
yakalayamadı. Kadıköy’e çıkmadan önce gol atsa kendisi için moral olurdu ancak
gelecek haftaki potansiyel protestolara hazırlansa iyi olacak.
Bu sonuçla beraber ligin bitimine 55 gün kala Fenerbahçe maç
fazlasıyla oturdu liderlik koltuğuna. Tüm maçlarını kazanması hala yetmiyor
Fenerbahçe’ye, rakiplerin bir adım önüne geçmeyi başarabilecek mi bakalım.