28 Eylül 2019 Cumartesi

Tadı Tuzu Olmayan Derbi Mi Olur?

Ligimizde bir sezonda 306 maç yapılıyor. Taraftarların %90'ına göre bu maçların en değerli 2 tanesi Galatasaray - Fenerbahçe maçıdır. Yayıncı kuruluş yayınları maç başına ücretlendirse açık ara en yüksek ücrete sahip olacak maç bu. Gel gelelim sahadaki futbol, derbinin değeriyle yarışamıyor.

İki cepheden de bakalım bugün olaya. Fenerbahçe sezona iyi girmiş, ciddi sayıda sakata rağmen iyi bir düzen içinde oynuyor. Sahaya çıkan 11 oyuncunun 5 tanesi ilk kez derbi heyecanı yaşıyor. İlk 11'in yaş ortalaması 29.1, kadro değeri ise 38.5M euro. Derbide ilk tercihi yenilmemek olacaktı doğal olarak. Ersun Yanal'ın sahaya sürdüğü 11 bunu destekler nitelikteydi zaten. İlk 70 dakika oyunu tutup son düzlükte rakipten hata bekleyecekti. Sahaya 4-4-2 şeklinde diziliyordu Fenerbahçe, orta alanda çok koşan 3,5 adam, top tekniği yüksek 2 adam vardı. Bu sayede hem alan kapatıp hem de kapılan topları hızlı bir şekide Muriqi - Kruse ikilisine aktarmayı hedeflemişti Ersun Yanal.

Galatasaray ise yeni yapılanma ile sezona beklenenin altında bir başlangıç yaptı. Fatih Terim'in cezası ve takımın henüz beklenen düzeyde hücum yapamaması belirgin handikaplardı. Kendi sahasında üstün taraftar desteğini ardına alıp maaile saldıracaktı Galatasaray. Klasik savunma dörtlüsü önünde Nzonzi'ye eşlik eden Lemina ve Belhanda ikilisi vardı. Kanatlarda Babel ve Feghouli, tek forvet Falcao'yu besleyeceklerdi. Sahaya çıkan 11in yaş ortalaması 30.1, piyasa değeri ise 87.4m euro idi.

Maçı üç bölümde incelemek mümkün.

1 - İlk 15 dakika
2 - 15-45 arası
3 - İkinci yarı

İlk yarı Fenerbahçe'nin domine ettiği bir bölümdü. Sahaya iyi yayıldı, rakibe 3. bölgenin bitiminde baskıya başladı ve hiç bir rakip oyuncuya top ayağındayken düşünme payı vermedi. Hücumda ise kaptığı topları adeta çalışılmış verkaçlar ile savunma arkasına indirdi. Bu bölümde çok ciddi denmese de gol pozisyonları buldu Fenerbahçe ancak skoru lehine çeviremedi.

İkinci bölümde Galatasaray oyunda dengeyi yakaladı. Bu bölümde Fenerbahçe'nin 4+4'lük savunma bloğu pas trafiğine izin vermeyince Falcao topla uzunca bir süre buluşamadı. Tehlikeli pozisyonlar ise Lemina'nın uzaktan şutlarıyla geldi ancak Altay bugün gol yememek için çok konsantreydi. Böylece ilk yarı 0-0 sona erdi. Ersun Yanal istediğini alarak soyunma odasına dönüyordu, Levent Şahin görünümlü Fatih Terim ise ikinci yarıya yeni bir plan hazırlamalıydı.

Maçın üçüncü ve son bölümü ise ilk yarıdan farklı olarak keyifsiz bir orta saha mücadelesi şeklindeydi. Koca 45 dakika boyunca iki takım adına tek isabetli şut maçın son dakikasında geldi. Ersun Yanal'ın rakibin temposunu düşürme planı tıkır tıkır işledi ancak son düzlükte aradığı golü bulamayınca kötünün iyisi 1 puan ile sahadan ayrılmış oldu. 

Altay Bayındır : (9/10) Sezonun en iyi maçını oynadı. Gün geçtikçe üzerine koyuyor. İlk derbisinde gerçek Fenerbahçeli kaleci olması sevindirici. Çıkardığı iki kritik topla bugün alınan puanda önemli pay sahibi.

Mauricio Isla : (5/10) Uzun süreli sakatlığı sonrası bugün sürpriz bir şekilde kadrodaydı ancak vasatı aştığını söylemek güç. Maç eksiği önemli şekilde göze çarptı, karşısında Babel gibi büyük bir tehlike oynayınca hücuma destek vermeyi hiç düşünmedi.

Mathias Zanka : (8/10) Gol yemeyi bırakın, neredeyse pozisyon vermeyen tandem ikilisi olarak başarılı bir performans sergiledi Jailson ile beraber. Geçen hafta ne kadar kötü dediysem bu hafta da o kadar iyi diyorum. Hata yapmadı, müdahaleleri hep yerindeydi. Falcao ne yapar bu savunma hattını derken Falcao'yu sahadan sildi.

Jailson : (7/10) O da günün iyi isimlerinden. Geriden oyun kurmasına engel olmak için rakip hücum hattı kendisine yoğun baskı uygularken Zanka'yı daha serbest bıraktı. Bu da Jailson'un pas trafiğine dahil olmasına engel oldu.

Nabil Dirar : (6/10) Günün zayıflarından biri de Dirar. İlk 2 hafta performansıyla parmak ısırtsa da bugünkü performansı ile Hasan Ali'nin dönüşüyle beraber sağ bek pozisyonunu da devralamayacak gibi görünüyor. Alıştığımız topu ileri taşıyan ve kendine güvenen Dirar'dan uzak bir görüntü çizdi.

Ozan Tufan : (7/10) İlk yarı orta sahada 8, ikinci yarı savunmada 6 notuyla oynadı. Çok koştu, çalıştı, mücadele etti. Savunmada adam takibini bir kaç pozisyonda atladı.

Emre Belözoğlu : (7/10) Kaptan takımını iyi idare etti, 39 yaşında bu düzey bir derbide 90 dakika sahada kalmak büyük meziyet öncelikle. Pas trafiğinde hata yapmadı, duran toplarda ortaları vasattı, kaçırdığı frikikler kötüydü.

Luiz Gustavo : (8/10) Ben futbolcuyum diyor bu adam. 90 dakika boyunca basmadık yer bırakmadı, tereyağından kıl çeker gibi müdahaleler ile rakibi bozmayı başardı. Lemina ile yaşanan penaltı pozisyonunda şans yanındaydı, el olmasa hakem penaltıyı çalabilirdi.

Tolga Ciğerci : (7/10) Sen bir sene boyunca top oynama, sonra çık ön libero oyna desinler. Görevini başarıyla yerine getir. Yetmedi sol açık oyna desinler, orada da vazifeni yap, hatta gollük pozisyonlara gir. Profesyonelliğine bravo Tolga, yeteneğin bu seviyede ilk 11 oynamak için yeterli değil belki ancak yüreğin ve profesyonelliğin seni bu takımın içinde tutacak.

Max Kruse : (6/10) Gol olmayınca forvet hattına iyi puan da çıkmıyor doğal olarak. Bugün forvet arkası değil, direkt olarak forvet oynadı ileri ikilide. Beklediği topları almakta zorlandı, aldığı zamanda istediği vuruşu yapmaktan uzaktı.

Vedat Muriqi : (7/10) Gol atmak dışında her şeyi yaptı bugün. Hava topu aldı, top sakladı, duvar oldu, faul aldı, sarı kart aldırdı.. Pivot santrafor olarak istenecek her katkıyı verdi, yanına bir de gol sıkıştırsa gerçek Fenerbahçeli olacaktı. Olsun, darısı ikinci yarıya.

Deniz Türüç : (4/10) Sahaya çıkan 28 futbolcu içinde maça kafa olarak en az hazır oyuncuydu. 45 dakika boyunca ne anladığını çözemedik. Ersun Yanal da 46da oyuna aldığı oyuncusunu 90+'da tekrar kenara alarak mesajı verdi.

Tolgay Arslan : (? / 10) Zaman geçsin diye oyuna girdi ve topla buluşmadı.

Hasan Ali Kaldırım : (? / 10) Zaman geçsin diye oyuna girdi ve topla buluştuğu tek pozisyonda topla beraber taca çıktı.

Ersun Yanal : (7/10) İstediğini alarak dönüyor Kadıköy'e, derbi deplasmanında yenilmemek önemli. Planının ilk yarısı tuttu, ikinci yarısı için şans yanında değildi. 6 haftada 2 kritik deplasmanı geride bırakarak 11 puan almayı başardı. Lidere kaybetmesi bir yol kazasıydı, sakatlar döndükçe bu kazalar da yaşanmayacak artık. Doğru yoldasın Ersun Yanal.

Özetle; 306 maçlık fikstürün en değerli karşılaşması buysa, bu lig için 500 milyon USD ödeyenin, evine aylık 150 TL'ye Digitürk alanın, dışarıda rakı masasına 250 TL harcayanın, 5.000 TL'ye kombine, 200 TL'ye kale arkası bilet alanın vay haline! Fenerbahçe derbi geleneğine uygun olarak puan çıkarmayı başardı, Galatasaray da iç sahada son 40 maçta aldığı 7 beraberliğin 3 tanesini Fenerbahçe'ye karşı alarak serisini sürdürmüş oldu. Haftaların henüz 6'yı göstermesi nedeniyle kazananı öne geçirecek ya da kaybedeni yarış dışı bırakacak bir maç değildi ancak iki takım da yeterince risk almadıkları için bir derbi daha golsüz ve tatsız, tuzsuz bitti.

21 Eylül 2019 Cumartesi

Hücum Maç Kazandırır, Savunma Şampiyon Yapar!

Lige iyi giren Fenerbahçe 2 haftadır duraklama dönemine girmişti. Gerçi Trabzon ve Alanya maçlarında ortaya konan oyun beklentilerin çok da gerisinde değildi. Geçen hafta gelen gollerdeki bireysel hatalar iyi oyunu gölgeler nitelikteydi. Ayrıca geçen hafta gösterdi ki Emre olmadan bu takımın oyun kurgusu hep zayıf kalacak. (Bugün ilk yarıda da aynı sıkıntıları yaşadığımızı söylemek mümkün.)

Maça gelirsek; kadro kalitesi ligin altında olan ancak Orgill gibi bu ligin üzerinde bir santrafora sahip Ankaragücü'ydü rakip. Geçen sene Tyler Boyd ile iyi işler yaparak takımı ligde tuttular ancak bu seneye parlak bir başlangıç yapamadılar. Fenerbahçe ise evinde iyi oyunu sürdürerek derbi öncesi rahat bir galibiyet ile temiz sayfa açma niyetindeydi. Transferin son günlerinde kadroya dahil edilen Adil Rami ve Luiz Gustavo da ilk 11'deydi. Geçen seneki ideal 11'den sadece Nabil Dirar vardı kadroda, o da geçen seneki mevkisine en uzak noktada oynuyordu.

Bu sene alışık olduğumuz üzere Fenerbahçe topa hakim olarak başladı maça. Rakibi bunaltmaya başlıyoruz, golü erken bulacağız derken bireysel hata belası yine başımızdaydı. Bu sefer baş rol oyuncusu Adil Rami'ydi. 16 dakika içinde yaptığı 4. hatalı pasta rakip golü bulmayı başardı. Topun arkasına geçip beklemeyi seven Ankaragücü karşısında iş bir kat daha zordu artık. Golü yedikten sonra toparlanmak uzun sürmedi neyse ki. Bu sezon ilk duran top golünü karambolde Zanka ile bulduk. Golden sonra Ankaragücü yeniden kabuğuna çekildi ve uzunca bir süre Altay'ı ekranda göremedik.

İlk yarı sona ererken maçın etkisiz elemanı Garry Rodrigues sakatlandı ve yerini Emre Belözoğlu'na bıraktı. Sakatlık sonrası dövünmesinden tahmin ettiğim kadarıyla uzun sürebilecek bir sakatlık var bileğinde. Bu değişiklik sonucu oyun kurgusu 4-2-3-1'den 4-3-3'e döndü. Kruse sol kanada geçti, Emre ise orta sahayı üçledi ve oyunu yönlendirme görevini üstlendi. Aynı zamanda Fenerbahçe uzun yıllar sonra 4 kaliteli sol ayağa sahip oyuncuyla (Emre, Kruse, Luiz Gustavo, Deniz Türüç) sahada yer aldı. İkinci yarıya gol bulma arzusuyla başladı Fenerbahçe ve 55-70 arası rakip kaleyi abluka altına aldı. Bunun meyvesini de Kruse'nin ortasında (gerçi ona orta denmez, al da at denir) Muriqi'nin golüyle buldu. Ankaragücü geri düştükten sonra bir pozisyonda yine ağır Fenerbahçe savunması arkasına sarkmayı başardıysa da Ozan Tufan müthiş bir zamanlamayla topun ağlarla buluşmasını engelledi. Canteros ve Tolga'nın şutlarında Altay ve Korcan yerinde hamleler ile görevlerini başarıyla yerine getirdiler ve maç 2-1 tamamlandı.

Altay Bayındır : (7/10) Üzerine düşen görevi yaptı. Yediği golü çıkarsa iyi iş yapmış olurdu, ben Orgill'in o köşeye vuracağını tahmin etmiştim. O da tecrübe kazandıkça bu tahminleri daha iyi yapacak.

Ozan Tufan : (8/10) Maçın en iyilerindendi. Gerek savunma kademeleri gerekse hücum aksiyonları anlamında keyifli bir 90 dakika izletti bize. Beklerin savunma hattına dönüşüyle orta alandaki formasını yeniden almak adına performansını sürdürmesi gerek.

Mathias Zanka : (7/10) Maçın golünü atan adama bu kadar düşük puan verilir mi? Savunma performansını düşününce verilir. Maalesef çok ağır, özellikle Ersun Yanal'ın düzeninde öne çıkan savunma hattında oynaması pek mümkün değil. Dilerim bunlar antrenman ile düzelebilecek sorunlardır.

Adil Rami : (5/10) Savunmada yerinde oynamayanlardan yana muzdaribiz sene başından bu yana. Bugün yerinde oynayan stoper yakıyordu bizi. Geleli bir kaç hafta oldu ancak fiziksel olarak henüz hiç hazır değil. Sağdan sola, soldan sağa çeviriyor oyunu ancak hızlı hücum hatları karşısında top kaybı yapması direkt golü yememiz demek.

Nabil Dirar : (6/10) İdareten sol bek oynuyor, giderek bunu hissettirmeye başladı. Neyse ki rakibin üzerimize gelmeye mecali yoktu da savunma zaafları pek ortaya çıkmadı bugün.

Deniz Türüç : (7/10) Geçen haftaki etkisiz futbolu üzerine paparayı yemiş olacak ki bugün sürekli aradı. Top alıp verdi, savunma arkasına koştu, iyi ortalar yaptı. Bu şekilde devam etmesi temennimiz ancak emeklerinin biraz daha skora yansıması gerek.

Tolga Ciğerci : (7/10) 8 numarada ileri geri durmadan çalıştı. İkinci yarı sol kanada destek vermeye başladı, bunu da idareten yürüttü. Savunma arkasına yaptığı koşu iyiydi ancak son vuruşu kötüydü. Eksiklerin dönmesiyle beraber kadrodaki yerini kaybedebilir ancak sezon boyu fayda sağlayacak bir oyuncu olacağı aşikar.

Luiz Gustavo : (8/10) Ayakları kalite kokuyor. Pozisyon almayı iyi biliyor, takıma alıştıkça performansının ne düzey olduğu daha net ortaya çıkacak.

Garry Rodrigues : (5/10) Sakatlanıp çıkmak zorunda kaldı ancak sakatlanana kadar da sahada varlığıyla yokluğu birdi. Kanat oyuncularından yana canımız epeyce yandı bu sezon. Dilerim haftaya yeniden sahada yer alır. Deplasmanda ona ihtiyacımız olacak.

Max Kruse : (8/10) 5 maç, 4 asist ligin en iyi rakamlarından. Oyun zekasının ne düzey olduğunu gösteriyor. Bugün bir kaç pozisyonda gole yaklaşsa da henüz golle tanışamadı. Haftaya ilk golünü bularak gerçek Fenerbahçeli olursa şahane olur.

Vedat Muriqi : (9/10) Hem galibiyeti getiren golü attığı için, hem rakibin kontra atağında geriye ölümüne depar atarak rakip atağı engellediği için, hem de arkadaşlarına servis yaptığı için günün en iyisi olmayı hak etti. Transfer olduğu gün bu düzey bir performans göstereceğini hiç sanmıyordum, beni yanıltmaya devam eder umarım.

Emre Belözoğlu : (8/10) Bel ağrıları nedeniyle ilk 11de yoktu ancak ilk yarının sonlarında oyuna dahil olarak oyun kurucu rolünü üstlendi. Attığımız golde de tam zamanında attığı pasla atağı başlatan isim oldu. Haftaya kendisinin top hakimiyetine, sakinliğine ve savunma arkası uzun toplarına çok ihtiyacımız olacak.

Jailson : (7/10) Bireysel hataları artmaya başlayınca formasını hazır olmayan Rami'ye kaptırdı ancak ikinci yarı geri almayı başardı. Stoper meziyetlerinin bir çoğuna sahip değil ancak savunma hattımızdaki tüm oyunculardan daha hızlı.  Bu yüzden fiziksel mücadeleden ziyade savunma arkası topların tehlike teşkil ettiği maçlarda kadroda yer alması daha anlamlı.

Tolgay Arslan : (6/10) Son bir kaç dakika top tutup oyunu rahatlatmak adına sahadaydı.

Ersun Yanal : (8/10) Bu sezon ikinci kez geri düştüğü bir maçı 2-1 kazanmayı başardı Ersun Yanal. Oyun düzenini iyice dikte etmeyi başarmış görünüyor. Kanat ortası, göbekten ver-kaç, duran top, çapraz ters toplar.. bolca varyasyon içeriyor hücum planları. İş artık savunmayı oturtmakta.

Özetle; hücum hattı takımı öne geçirmekten öte savunma hattının hatalarını örtmeye çalışıyor. Ancak unutmamak gerekir ki büyük başarıların altında iyi savunma yatar. İyi savunma takımın en ileri ucundan başlar ancak biz basit savunmayı bile beceremiyoruz zaman zaman. Konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanan bireysel hatalara bir çözüm bulmalı Ersun Hoca. Önümüzdeki hafta ve devamında gelecek maçlarda kaliteli hücum hattına sahip rakipler bu ağır savunma hattını duman ederler yoksa. Haftaya derbi heyecanı bekliyor bizleri. Savunma hattımız en büyük sınavını verecek, bakalım kimler sahneye çıkacak..

16 Eylül 2019 Pazartesi

Bir Adam Tek Adam, Bir Kaptan Çok Adam

Lige iyi giren Fenerbahçe milli ara öncesi şampiyonluk favorisi olarak gösteriliyordu. Özellikle milli arada goller atan Vedat Muriqi'in bonservisi, Emre ve Ozan'ın yükselen performansları derken işler yolunda gitmeye devam edecek gibiydi. Oysa milli maç arası dönüşü rakip 3 maçta 3 galibiyet alan Alanyaspor'du. Bir yanda Erol Bulut yatar diyenler, öte yanda Nihat Özdemir üzerinden federasyona sallayanlar derken Fenerbahçe mental olarak hazır olmadığı bir maça çıktı.

Maçın ilk 35 dakikası heyecan ve aksiyondan uzaktı. Bunda en büyük faktör Fenerbahçe'nin oyunu geriden organize eden Emre Belözoğlu'ndan mahrum olmasıydı. Bir oyuncu bu kadar şeyi değiştirir mi derseniz, söz konusu kaptan Emre ise değiştirir. Fenerbahçe ilk kez organize geldiği akında golü buldu ancak geçen senenin laneti bireysel hatalar yakamızı bırakmamıştı. Kaleci Altay 3 pozisyonda topu sektirdikten sonra 4.'de golü kalesinde gördü.

Oyun kötü değil, ikinci yarı toparlar bir tane daha atarız derken devre arası sonrası henüz TV karşısına geçemeden golü gördük kalemizde. Jailson 4. maçında 2. kritik stoper hatasıyla ben burada oynayamam arkadaş diyordu. Erken gelen gol moralleri de bozdu, o dakikadan sonra hücum anlamında pek etkin de görünmedi Fenerbahçe. Alanyaspor ise kontra ataklar ile ne kadar tehlikeli bir takım olacağını attığı 3. gol ve kaçırdığı goller ile gösterdi. Maç bittiğinde skor tabelasında 3-1 yazıyor olması Fenerbahçe'nin şansıydı. Rakip Alanyaspor ise 4 maçta 12 puan ile yaptığı iyi başlangıcı sürdürdü ve lig biterken ilk 5te olacağının sinyallerini verdi.

Altay Bayındır : (2/10) 21 yaşında bir kalecinin eksikleri olması doğal. Ancak iletişim bu eksiklerden biri olmamalı. 2007-2008 sezonunda Volkan'ın iletişim eksikliği nedeniyle şampiyonluğu verdi bu takım. Yediği ilk golde topa çıkarken "bende" diye öyle bir bağırmalı ki Altay; yanındaki Zanka sesi duyup topa çıkmaya korkmalı! Üçüncü golde karşı karşıya iyi olan refleksleri pasif kaldı.

Ozan Tufan : (3/10) Andorra maçının yıldızı sağ bekte iyi bir maç çıkaramadı. Arkasına adam kaçırdı, üçüncü golde kritik hata ile kısmen açık olan geri dönüş kapısını da kapattı. Hücumda ise sıfır katkı verdi.

Mathias Zanka : (2/10) Gerçekten vasat altı bir stoper görüntüsü veriyor. Alışmadı desek koyduğu performans alışmışlık seviyesinden bağımsız olarak çok kötü. Rami'ye acil ihtiyaç çağrısı yapmak gerek.

Jailson : (2/10) Üst düzey takımın stoperi bu tür bir hata yapmaz, yapamaz! Hele 4 haftada iki kere hiç yapamaz! Ön liberoda şansı gittikçe azalıyor, stopere evrilse onu da beceremeyecek gibi.

Nabil Dirar : (3/10) 2 haftalık sol bek şovu sona ermiş görünüyor. Hasan Ali gelsin diye dua etmeye başlıyoruz sanırım.

Deniz Türüç : (3/10) Her hafta üzerine koyması gerekirken yerinde saymaya devam ediyor. Moses sakatken eline geçen fırsatı pek iyi değerlendiremedi şu ana kadar. Duran top ya da ters kanat ortası becerisini de sergileyemiyor.

Tolga Ciğerci : (5/10) Eksikler sonucu eline geçen fırsatı kötü kullanmadı aslında ancak kondisyonu yetersiz. Attığı golde bulunduğu yer çok doğru, gol vuruşu vasat ancak şans yanında. İkinci yarı ise sahada yok adeta. İyi bir yedek, ancak fazlası değil.

Luiz Gustavo : (5/10) Takıma alışma evresini henüz atlatmış değil. Arkasında Rami, yanında Emre ve önünde Kruse ile oynamaya alışınca verimi artacak. Pas trafiğini geri yönlü olarak iyi yönetti ancak hücuma yön verme anlamında Emre kadar iyi bir dağıtıcı değil.

Garry Rodrigues : (4/10) Galatasaray'a şampiyonluk getiren günlerinden esintiler sunamıyor maalesef. Sürati futbol aklının önünde, böyle olunca topa istediği gibi hakim olamıyor.

Max Kruse : (3/10) Geliştirdiğimiz tek organize atakta bitirici pası akıl dolu ancak onun dışında 90 dakika boyunca ne yaptı derseniz, neredeyse sıfır. Top dağıtımında zayıf kaldığımız bu tür maçlarda orta alana biraz daha yardımcı olması gerek.

Vedat Muriqi : (2/10) Milli maç arasında yazılıp çizilenler aklını karıştırdı sanırım. İlk haftalardaki performansından çok uzaktı. Ne top tutabildi, ne arkadaşlarına servis yapabildi. Uzaktan attığı bir şut harici akılda kalan hareketi yok 90 dakika boyunca.

Alper Potuk : (3/10) Oyuna 8 numara olarak dahil oldu ancak o mevkide oynayabilecek Zajc gibi bir oyun kurucu varken anlamsız bir tercih oldu bence. Topla buluştuğundan daha çok hakeme itiraz etmesi de ilginç bir anekdot.

Ferdi Kadıoğlu : (4/10) İlk 2 haftanın kenardan gelen genç kahramanı takımın kötü performansına uyum gösterdi.

Mevlüt Erdinç : (?) Topa dokunmadan maç bitti.

Ersun Yanal : (3/10) Mağlubiyetin temelinde bireysel hatalar yatıyor olsa da bugünkü takımın maça yeterince iyi hazırlanmadığı ortadaydı. Saha içi lider Emre'den yoksun olunca oyun böyle şekil değiştirecekse bu sezon işimiz var. En azından hücumda yeterince koordine olamadığımızı görüp Max Kruse'yi biraz daha geri çekmesini beklerdim. Değişiklikleri de oyuna etki edemedi.

Özetle; 39 yaşındaki bir Emre olmayınca takımın performansı bu kadar düşüyorsa vay halimize! Alternatif bir planımız olmadığı bu maçla beraber ortaya çıktı. İlk 3 haftanın önde koşanı artık rakiplerle aynı noktada. Sezon başında ilk 4 hafta 7 puana razı olabilirdim ancak bugünkü kötü performansa razı olmam mümkün değil. Acilen ideal 11'in oluşturulması ve üzerinde ısrar edilmesi gerekiyor. Ersun Hoca ve Emre Belözoğlu, acilen dümene bekleniyorsunuz.

1 Eylül 2019 Pazar

Hızlı Başladı, Yavaş Bitti

Lige fırtına gibi başlayan Fenerbahçe milli maç arası öncesi geçen seneden oturmuş kadrosunu koruyan Trabzonspor'u konuk ediyordu sahasında. 97'den bu yana yenilmiyordu rakibine. O maça dair de ilginç bir anım vardır. İngiltere'ye yaz okuluna gitmiştim o yaz, Trabzonspor maçı da sezonun hemen başındaydı ve döneceğim hafta sonu oynanacaktı. O zamanlar internet yaygın olmadığı için gününü ve saatini net olarak bilmiyordum. Dönüş günü hava alanına geldiğimde babamı aradım ve 3-1 yenildiğimizi söyledi. Buruk bir şekilde uçağa yöneldim, kapıda bir gazete aldım okumak için. Koltuğuma oturup gazeteyi açınca baktım ki maç günü haberleri var. Babamın beni kafaladığını düşünüp içimden söylendim. Gerçeği fark etmem birkaç dakika aldı, gazete bir önceki günün gazetesiydi. İşte bu da böyle gereksiz bir anımdır.

Maça gelirsek, gençlerin maçı oldu. Önce bir genç hata yaptı, sonra aynı genç hatasını telafi etti. Sonra diğer genç kalesinde devleşti, en son diğer genç sen kurtarırsan ben de kurtarırım dedi. Fenerbahçe muazzam baskıyla başladı ve rakibin ilk 18 dakikada sadece 18 başarılı pas yapmasına izin verdi. Bunun ödülü olarak golü de buldu ve oyunu rölantiye aldı. Beklediği golü yiyince rahatlayan Trabzonspor topu yere indirip pas yapmaya başlayınca ilk fırsatta skora eşitliği getirdi. Dirar'ın yerini kaybetmesi ile başlayan hatalar zinciri Altay'ın kararsızlığı ve Tolga'nın adamını takip etmemesi sonucu golü getirdi. Gelen gol Fenerbahçe'de şok etkisi yarattı ve ilk devre bitene kadar şuursuz bir oyun vardı sahada.

İkinci yarıya yine hızlı başladı Fenerbahçe ancak bu sefer hızı 7-8 dakika sürdü. Bu kısa zaman diliminde skoru arttıracak pozisyonları da buldu ancak Uğurcan kalesinde devleşti. 60. dakikadan sonra yorulan Fenerbahçe orta sahası oyundan düştü ve son yarım saatte Trabzonspor pozisyonları bulan taraftı. Özellikle Nwakaeme ve Yusuf Sarı savunmayı zorlasa da Altay kalesini başarıyla korudu.  Trabzonspor'dan üç oyuncuya dikkat çekmek gerek. Kaleci Uğurcan gereksiz bir şekilde zamandan çaldı ve sarı kartı 79da gördü. Nwakaeme yürüyerek adam geçtiği müddetçe Trabzonspor gol sorunu yaşamaz. Yusuf Sarı yeni nesil Rıdvan gibi geliyor.

Altay Bayındır : (7/10) Yediği golde kararsız kalması eksi puan ancak çıkardıklarıyla bunu fazlasıyla telafi etti.

Ozan Tufan : (5/10) Karşısında Yusuf Şimşek'ten sonra en rahat çalım atan futbolcu olan Nwakaeme olunca hücuma hiç destek vermedi. Savunmayı da becerdiğini söylemek güç.

Matthias Zanka : (4/10) İlk 2 haftaki performansından çok uzaktı. Basit özellikleri olan bir pivot santrafor karşısında bu kadar zor durumlara düşmesi can sıktı. Rakip kaleciden gelen hava toplarını karşılamak konusunda çok zayıf.

Jailson : (6/10) Savunma tarafında geçen haftaya oranla daha derli topluydu, zaman zaman hücuma da katıldı.

Nabil Dirar : (4/10) 2de 2 yapan sol bekimiz bugün en zayıf halkaydı. Ne hücumda ne savunmada varlık gösterdi, yediğimiz golde hatası büyüktü.

Deniz Türüç : (5/10) Sakatlıklar sonucu eline geçen forma fırsatını çok iyi kullanamadı. Orta alanda pas trafiğine iyi niyetle yardım etmeye çalışsa da etkili olduğunu söylemek güç.

Tolga Ciğerci : (5/10) Geçen haftanın iyilerinden Tolga bu hafta 55te tükendi. O dakikalarda oyundan çıksa orta saha hakimiyetini bu kadar kaybetmezdik.

Emre Belözoğlu : (7/10) Maestro yine top dağıtım işini üstlendi ve kilit pasların sahibiydi. Yaşının getirdiği handikapla savunma tarafında zaafları var. Özellikle ön alan presi yaptığımız anlarda oyundan düştüğü her pozisyon tehlike oluyor kalemizde. Bu kadar olumlu katkısı olan oyuncunun bu zaafını kapatmanın yolunu bulmalı Ersun Yanal.

Garry Rodrigues : (7/10) Ayakları kendinden hızlı olunca 2-3 gol pozisyonunu heba etti. Gol öncesi pası iyiydi, direkten dönen top şanssızlığıydı.

Max Kruse : (7/10) Oyun görüşü muazzam, arkadaşlarını tanıdıkça daha da etkili olacak. Bugün tek toplarıyla bir çok akını başlatan isim oldu. Asist yaparken kafasını hiç kaldırmadı ancak Garry'nin orada olacağını biliyordu adeta.

Vedat Muriqi : (6/10) İyi niyetle mücadele etti, çok top indirdi ancak gol yollarına uzak kaldı.

Miha Zajc : (5/10) Orta alana yeniden hakimiyet kurmak için oyuna girdi ancak etkili olamadı.

Mevlüt Erdinç : (5/10) Topla 1-2 kez buluştu ancak bunlar ceza sahası içinde olmadıkça kendini göstermesi çok zor.

Ferdi Kadıoğlu : (6/10) İki haftadır kulübeden gelen star katkısı bugün gelmedi. Trabzonspor'un onun kanadını iyi kilitlemesi kadar takımın yorulmuş olması da etkiliydi.

Ersun Yanal : (5/10) Papaz bu kez pilav yiyemedi. Son dakikaların ustası Ersun Hoca bu kez istediklerini sahaya yansıtamadı. Orta alanı 30. dakikadan sonra rakibe teslim etti. Tolga'yı oyundan alması gerekirdi. Luiz Gustavo hamlesi ile eli kuvvetlendi, bakalım 4. hafta nasıl bir kadro kuracak.

Özetle; son 7 senenin 6'sında olduğu gibi kazanan çıkmadı. Bu sefer beceriksiz forvet hatlarından ziyade üstün kaleci performansları ön plandaydı. Gençlerin damga vurduğu maç milli takımın geleceği adına sevindirdi. Sezon açılışından bu yana yoğun mesai içindeki oyuncular sanki bu tatili bekliyor gibiydi. Hızlı başlayan maç yavaş bitti ve kazanan çıkmadı. 2 hafta sonra yeni transferler ile görüşmek dileğiyle..