İki cepheden de bakalım bugün olaya. Fenerbahçe sezona iyi girmiş, ciddi sayıda sakata rağmen iyi bir düzen içinde oynuyor. Sahaya çıkan 11 oyuncunun 5 tanesi ilk kez derbi heyecanı yaşıyor. İlk 11'in yaş ortalaması 29.1, kadro değeri ise 38.5M euro. Derbide ilk tercihi yenilmemek olacaktı doğal olarak. Ersun Yanal'ın sahaya sürdüğü 11 bunu destekler nitelikteydi zaten. İlk 70 dakika oyunu tutup son düzlükte rakipten hata bekleyecekti. Sahaya 4-4-2 şeklinde diziliyordu Fenerbahçe, orta alanda çok koşan 3,5 adam, top tekniği yüksek 2 adam vardı. Bu sayede hem alan kapatıp hem de kapılan topları hızlı bir şekide Muriqi - Kruse ikilisine aktarmayı hedeflemişti Ersun Yanal.
Galatasaray ise yeni yapılanma ile sezona beklenenin altında bir başlangıç yaptı. Fatih Terim'in cezası ve takımın henüz beklenen düzeyde hücum yapamaması belirgin handikaplardı. Kendi sahasında üstün taraftar desteğini ardına alıp maaile saldıracaktı Galatasaray. Klasik savunma dörtlüsü önünde Nzonzi'ye eşlik eden Lemina ve Belhanda ikilisi vardı. Kanatlarda Babel ve Feghouli, tek forvet Falcao'yu besleyeceklerdi. Sahaya çıkan 11in yaş ortalaması 30.1, piyasa değeri ise 87.4m euro idi.
Maçı üç bölümde incelemek mümkün.
1 - İlk 15 dakika
2 - 15-45 arası
3 - İkinci yarı
İlk yarı Fenerbahçe'nin domine ettiği bir bölümdü. Sahaya iyi yayıldı, rakibe 3. bölgenin bitiminde baskıya başladı ve hiç bir rakip oyuncuya top ayağındayken düşünme payı vermedi. Hücumda ise kaptığı topları adeta çalışılmış verkaçlar ile savunma arkasına indirdi. Bu bölümde çok ciddi denmese de gol pozisyonları buldu Fenerbahçe ancak skoru lehine çeviremedi.
İkinci bölümde Galatasaray oyunda dengeyi yakaladı. Bu bölümde Fenerbahçe'nin 4+4'lük savunma bloğu pas trafiğine izin vermeyince Falcao topla uzunca bir süre buluşamadı. Tehlikeli pozisyonlar ise Lemina'nın uzaktan şutlarıyla geldi ancak Altay bugün gol yememek için çok konsantreydi. Böylece ilk yarı 0-0 sona erdi. Ersun Yanal istediğini alarak soyunma odasına dönüyordu, Levent Şahin görünümlü Fatih Terim ise ikinci yarıya yeni bir plan hazırlamalıydı.
Maçın üçüncü ve son bölümü ise ilk yarıdan farklı olarak keyifsiz bir orta saha mücadelesi şeklindeydi. Koca 45 dakika boyunca iki takım adına tek isabetli şut maçın son dakikasında geldi. Ersun Yanal'ın rakibin temposunu düşürme planı tıkır tıkır işledi ancak son düzlükte aradığı golü bulamayınca kötünün iyisi 1 puan ile sahadan ayrılmış oldu.
Altay Bayındır : (9/10) Sezonun en iyi maçını oynadı. Gün geçtikçe üzerine koyuyor. İlk derbisinde gerçek Fenerbahçeli kaleci olması sevindirici. Çıkardığı iki kritik topla bugün alınan puanda önemli pay sahibi.
Mauricio Isla : (5/10) Uzun süreli sakatlığı sonrası bugün sürpriz bir şekilde kadrodaydı ancak vasatı aştığını söylemek güç. Maç eksiği önemli şekilde göze çarptı, karşısında Babel gibi büyük bir tehlike oynayınca hücuma destek vermeyi hiç düşünmedi.
Mathias Zanka : (8/10) Gol yemeyi bırakın, neredeyse pozisyon vermeyen tandem ikilisi olarak başarılı bir performans sergiledi Jailson ile beraber. Geçen hafta ne kadar kötü dediysem bu hafta da o kadar iyi diyorum. Hata yapmadı, müdahaleleri hep yerindeydi. Falcao ne yapar bu savunma hattını derken Falcao'yu sahadan sildi.
Jailson : (7/10) O da günün iyi isimlerinden. Geriden oyun kurmasına engel olmak için rakip hücum hattı kendisine yoğun baskı uygularken Zanka'yı daha serbest bıraktı. Bu da Jailson'un pas trafiğine dahil olmasına engel oldu.
Nabil Dirar : (6/10) Günün zayıflarından biri de Dirar. İlk 2 hafta performansıyla parmak ısırtsa da bugünkü performansı ile Hasan Ali'nin dönüşüyle beraber sağ bek pozisyonunu da devralamayacak gibi görünüyor. Alıştığımız topu ileri taşıyan ve kendine güvenen Dirar'dan uzak bir görüntü çizdi.
Ozan Tufan : (7/10) İlk yarı orta sahada 8, ikinci yarı savunmada 6 notuyla oynadı. Çok koştu, çalıştı, mücadele etti. Savunmada adam takibini bir kaç pozisyonda atladı.
Emre Belözoğlu : (7/10) Kaptan takımını iyi idare etti, 39 yaşında bu düzey bir derbide 90 dakika sahada kalmak büyük meziyet öncelikle. Pas trafiğinde hata yapmadı, duran toplarda ortaları vasattı, kaçırdığı frikikler kötüydü.
Luiz Gustavo : (8/10) Ben futbolcuyum diyor bu adam. 90 dakika boyunca basmadık yer bırakmadı, tereyağından kıl çeker gibi müdahaleler ile rakibi bozmayı başardı. Lemina ile yaşanan penaltı pozisyonunda şans yanındaydı, el olmasa hakem penaltıyı çalabilirdi.
Tolga Ciğerci : (7/10) Sen bir sene boyunca top oynama, sonra çık ön libero oyna desinler. Görevini başarıyla yerine getir. Yetmedi sol açık oyna desinler, orada da vazifeni yap, hatta gollük pozisyonlara gir. Profesyonelliğine bravo Tolga, yeteneğin bu seviyede ilk 11 oynamak için yeterli değil belki ancak yüreğin ve profesyonelliğin seni bu takımın içinde tutacak.
Max Kruse : (6/10) Gol olmayınca forvet hattına iyi puan da çıkmıyor doğal olarak. Bugün forvet arkası değil, direkt olarak forvet oynadı ileri ikilide. Beklediği topları almakta zorlandı, aldığı zamanda istediği vuruşu yapmaktan uzaktı.
Vedat Muriqi : (7/10) Gol atmak dışında her şeyi yaptı bugün. Hava topu aldı, top sakladı, duvar oldu, faul aldı, sarı kart aldırdı.. Pivot santrafor olarak istenecek her katkıyı verdi, yanına bir de gol sıkıştırsa gerçek Fenerbahçeli olacaktı. Olsun, darısı ikinci yarıya.
Deniz Türüç : (4/10) Sahaya çıkan 28 futbolcu içinde maça kafa olarak en az hazır oyuncuydu. 45 dakika boyunca ne anladığını çözemedik. Ersun Yanal da 46da oyuna aldığı oyuncusunu 90+'da tekrar kenara alarak mesajı verdi.
Tolgay Arslan : (? / 10) Zaman geçsin diye oyuna girdi ve topla buluşmadı.
Hasan Ali Kaldırım : (? / 10) Zaman geçsin diye oyuna girdi ve topla buluştuğu tek pozisyonda topla beraber taca çıktı.
Ersun Yanal : (7/10) İstediğini alarak dönüyor Kadıköy'e, derbi deplasmanında yenilmemek önemli. Planının ilk yarısı tuttu, ikinci yarısı için şans yanında değildi. 6 haftada 2 kritik deplasmanı geride bırakarak 11 puan almayı başardı. Lidere kaybetmesi bir yol kazasıydı, sakatlar döndükçe bu kazalar da yaşanmayacak artık. Doğru yoldasın Ersun Yanal.
Özetle; 306 maçlık fikstürün en değerli karşılaşması buysa, bu lig için 500 milyon USD ödeyenin, evine aylık 150 TL'ye Digitürk alanın, dışarıda rakı masasına 250 TL harcayanın, 5.000 TL'ye kombine, 200 TL'ye kale arkası bilet alanın vay haline! Fenerbahçe derbi geleneğine uygun olarak puan çıkarmayı başardı, Galatasaray da iç sahada son 40 maçta aldığı 7 beraberliğin 3 tanesini Fenerbahçe'ye karşı alarak serisini sürdürmüş oldu. Haftaların henüz 6'yı göstermesi nedeniyle kazananı öne geçirecek ya da kaybedeni yarış dışı bırakacak bir maç değildi ancak iki takım da yeterince risk almadıkları için bir derbi daha golsüz ve tatsız, tuzsuz bitti.