26 Ekim 2019 Cumartesi

Şimdi Başlıyoruz!

Geçen hafta Denizli'de gelen deplasman galibiyeti önemliydi zira Fenerbahçe sezon başından bu yana ilk kez ideale yakın bir dizilişle sahadaydı. Konyaspor maçı ilk yarının yarısının dönüm maçıydı ve kazanılması ile kağıt üzerinde kolay görünen bir fikstürün başlangıcını verecekti. Maçı önemli kılan bir diğer önemli unsur ise rakip takım teknik direktörü Aykut Kocaman'dı.

Geçen hafta Serkan Kırıntılı'nın gördüğü kırmızı kart çok konuşuldu, bana kalırsa anlık bir refleksti. Bunun sonucu olarak kalede bir başka eski Fenerbahçeli Ertuğrul vardı.Fenerbahçe ise sahaya 4-2-3-1 dizilişinde Emre hariç her oyuncunun ideal mevkisinde oynadığı şekilde çıkıyordu.  Konyaspor rakibe ön alanda baskı yaparak hataya zorlamayı amaçlamıştı. Fenerbahçe ise evindeki her maçta olduğu gibi hızlı başladı. 1-2 pozisyon kaçtıktan sonra 11. dakikada Garry Rodrigues'in bireysel becerisiyle golü buldu. Gol iştahı kapanmamış olacak ki 2 dakika sonra bu sefer şansın yardımıyla Moses'ın şutunda seken top Zanka'nın önünde kaldı ve Danimarkalı stoper 9 haftada 2 golle Falcao'nun önüne geçti. Dakikalar 17yi gösterirken bu kez şans Konyaspor'un yanındaydı ve Serdar'ın ayağından seken top Altay'ı mağlup etti ve skor 2-1e geldi.

2-0dan sonra Fenerbahçe rüzgarı esmeye başlayacak derken 2-1 olunca bir gerginlik oluştu. Neyse ki Fenerbahçe'nin kaliteli ayakları topu yeniden kontrol altına almayı başardı. Konyaspor'un attığı bir kornerin dönüşünde Ozan Tufan mükemmel bir dribbling sonrası Garry Rodrigues'in asistiyle farkı yeniden ikiye çıkardı. Bu dakikadan sonra Konyaspor teslim bayrağını çekti adeta. Oyun disiplininden kopmamış görünseler de Fenerbahçe ikinci yarıda Luiz Gustavo ve Vedat Muriqi ile 2 gol daha bularak maçı 5-1 kazanmayı başardı.

Altay Bayındır : (8/10) İyi bir maç çıkardı. Kalesine rakipten gelen tek tehlikeli akını da iyi bir refleks ile kurtardı. Serdar'ın ayağından seken topta şanssızdı, çıkarsa ekstra iş yapmış olurdu.

Mauricio Isla : (8/10) Günün iyilerindendi, bolca bindirme yaptı ve ortaları geçen haftalara oranla daha iyi gibiydi. Nabil Dirar tehdidinin farkında muhtemelen.

Mathias Zanka : (9/10) Hatasız bir maç çıkardı, gelen topları karşıladı. Tek vuruşla golünü de attı. İyi bir pas istasyonu olarak oyunu geriden yönlendirdi.

Serdar Aziz : (8/10) Sakatlık sonrası formasını iyiden iyiye sahipleniyor. Zanka ile de iyi bir ikili oldular. Sezon sonuna dek Adil Rami yedek oturursa şaşırmamak gerek.

Hasan Ali Kaldırım : (7/10) Sol bek pozisyonunda sol bek görmeyi özlemişiz gerçekten. Performansı yetersiz diye çokça eleştirilmiş olsa da çizgisini hiç bozmadan çalışmaya devam etmesi büyük bir profesyonellik örneği.

Victor Moses : (6/10) Günün en aksayan ismiydi. Vurdumduymazlığı bir yana, sakatlıktan sonrası maç formunu henüz yakalayamamış göründü. Elimizdeki kanat eksikliği yüzünden performansı düşse de forma bulmaya devam edecek gibi.

Ozan Tufan : (9/10) İdeal bir 8 numara performansı sergiledi. Yanında oynayan isimlerin kalitesi yüksek olunca Ozan'ın da verimi artıyor. Böyle devam Ozan, 2 sene önce de böyle başladığın sezonda seni kadro dışı bırakan Aykut Kocaman utansın!

Luiz Gustavo : (9/10) Orta sahanın arkasını muazzam bir şekilde topluyor. Savunmadan top çıkarmaya yardım etmesi kadar bugün etkili presi sonucu attığı golle de değerine değer kattı.

Garry Rodrigues : (9/10) Maçın tartışmasız en iyi ismi. Geçen hafta sahada bu süratini göremedik ama bu hafta Konyaspor savunmasını perişan etti. Kapanarak oynayan takımlara karşı süratiyle çizgiye indiği toplar çok işimize yarayacak.

Emre Belözoğlu : (7/10) Kaptan geçen haftaki gibi 10 numara pozisyonundaydı. Enerjisini savunmayla tüketmiyor olması avantaj ancak hücum verimi 6 numara oynadığı kadar yüksek olmuyor. Yine de her maç 60 dakika oynayıp 1-2 fark öndeyken yedek kulübesine gidecekse ben bu performansa razıyım. Önemli olan Max Kruse döndüğü zaman ne olacağı.

Vedat Muriqi : (8/10) Çiğ et yiyen santraforumuz bugün yine iş başındaydı. Önce direği dövdü, sonra haftanın en güzel golüne imza attı. 5 gollü maçta golü veya asisti olmasa üzülürdüm.

Tolga Ciğerci : (7/10) Moses'ın dönüşüyle yedek kulübesine döndü o da ama sahaya adım attığı andan itibaren geçen hafta bıraktığı yerden devam etti. Elimizde çok yönlü, iyi bir alternatif olduğunu bilmek güzel.

Sadık Çiftpınar : (6/10) Geçen senenin kadrosunda savunmanın kahramanıydı ama bu sene maalesef yetersiz. Ruhuna ve mücadalesine diyecek yok ancak bizim klas bir stopere ihtiyacımız var. Adil Rami bile forma bulamazken Sadık'ın çok daha fazla çalışması lazım.

Alper Potuk : (5/10) Yine bir maç, yine çaba göstermeden kazanılan bir maç başı ücreti. Sezon başı fedakarlık yaptı diye yapıyor belki de Ersun Yanal.

Ersun Yanal : (8/10) İdeal kadrosunu buldu nihayet Ersun hoca, sakatlık ve ceza olmadıkça bugün sahaya çıkan 11 oyuncunun 10 tanesini kadroda görürüz. Takıma aşıladığı pas oyunu da meyvelerini vermeye başladı. Geçen hafta alternatifi yok diyorduk, bugün uzaktan atılan şutlarla gelen golleri gördük. Şimdiki görevi Moses'ı kazanmak.

Özetle; Fenerbahçe haftayı galibiyetle kapatırken aslında 3 puandan çok daha fazlasını kazandı. Rakiplerin birbirleriyle oynadığı haftada galibiyet serisini sürdürmek önemliydi, görece zayıf maçlarda gelecek 3 puanlar ile ilk yarıyı lider tamamlamak çok da uzak bir ihtimal değil. İdeal kadroyu oturtmak önemliydi, rakipler halen bu alanda sıkıntılıyken biz bir adım öndeyiz. Takımı yalnız bırakmayan 40bin taraftara da teşekkürler.

20 Ekim 2019 Pazar

Kaybetmenin Acısı Kırık Kaburga Acısından Büyüktür

Milli maç arası sonrası Fenerbahçe travmatik Denizli deplasmanındaydı. 13 yıl önce yaşanan olaylı maç kulübün tarihine damga vurdu adeta. Denizlispor lige iyi giriş yapıp kötü devam eden takımlardan, milli maç arasında takımın başına gelen Mehmet Özdilek ile ivme yakalamaları da olasıydı. Fenerbahçe ise eksikleriyle gidiyordu Denizli'ye, Kruse, Dirar gibi oyuncular kadro dışındayken Emre kırık kaburgayla takıma dahil oluyordu.

Sahaya çıkan 11 geçen haftadan çok farklı değildi ancak bu sene ideal 11 diyebileceğimiz kadroya en yakınıydı belki de. Altay artık kaleyi aldı, sene bitene kadar onu kalede göreceğiz bir aksilik olmazsa. Geri dörtlünün de bugünkü düzeniyle devam edeceğini düşünüyorum. Jailson'un bir maç daha stoper oynamasına tahammülümüz kalmadı. Orta sahanın göbeğinde Luiz Gustavo ve Ozan çok iyi bir performans koydular ortaya. Bu bölgede kullanılabilecek iyi bir Emre alternatifi de mevcut. Solda Garry Rodrigues de haftalar sonra formasına kavuştu. Sağda Tolga Ciğerci'nin ideal 11 oyuncusu olduğunu söylemek zor ancak mücadelesi ile takıma katkı sağlıyor. Kruse'nin yokluğunda forvet arkasında bugün Emre Belözoğlu vardı ancak Emre yaşlandıkça ileri değil geriye doğru pozisyon alarak oynamayı seven bir oyun yapısına sahip. Dolayısıyla 10 numarada Zajc daha iyi bir tercih olabilirdi. İleride ise milli aradan golle dönen Vedat Muriqi vardı alıştığımız üzere.

Gole yakın oyuncu sayısının azlığı nedeniyle Fenerbahçe'nin hücum gücü adına kısır geçmesi muhtemeldi maç öncesinde. Beklendiği gibi de oldu aslında, kaleyi bulan 3 şutun 2si gol olunca Fenerbahçe 3 puana uzandı. Kaleyi bulduğumuz pozisyonların sadece biri organize ataktı. Buna karşın kaleci Altay neredeyse yere yatmadan maçı tamamlayacaktı ancak hatalı çıkışı buna engel oldu. Maçın genelinin orta saha mücadelesi şeklinde geçtiğini söylemek mümkün. İlk yarının sonlarında Mauricio Isla'nın iyi ortasında Vedat Muriqi bekleneni yaptı ancak top direkten döndü. Dönen topu Tolga Ciğerci iyi takip etti ve topu ağlarla buluşturarak 3 puanın ikisini cebe koydu.

İkinci yarıda orta saha mücadelesi devam ederken Emre Belözoğlu'nun (biraz da faullü) şok presiyle Vedat Muriqi farkı ikiye çıkardı ve aldığımız puanı 3e çıkardı. 2-0dan sonra takım rahatlarken Altay sahne aldı ve ikinci hatalı çıkışında golü ağlarında gördü. Denizlispor'un gol atmaya pek mecali yoktu ancak Altay'ın ikramı sonrası iştahlanarak ikinci golü aradılarsa da sonuç elde edemediler ve maç 1-2 Fenerbahçe lehine sonuçlandı.

Altay Bayındır : (5/10) En rahat maçlarından birini çıkarırken yaptığı hata maçı yakma potansiyeli taşıyordu. Yan toplarda 1/10, geri kalan kalecilik performansı 9/10. Bolca yan top çalışması lazım ama lütfen Volkan Demirel'i örnek almasın bu konuda.

Mauricio Isla : (7/10) Maçın kilidini açan golde isabetli ortasıyla pay sahibi. Son iki haftada yapamadığı isabetli ortalar yüzünden 5 puanı bırakınca sanırım milli ara boyunca orta çalışmış, Bugün de meyvesini aldı. Savunmada da görevini başarıyla yerine getirdi.

Mathias Zanka : (7/10) Geldiğinden beri en temiz performanslarından birini sergiledi. Rakipten bolca hava topu aldı. Pozisyon vermeden maçı tamamlıyor olmamızda büyük payı var.

Serdar Aziz : (8/10) İyi ki döndün be Serdar! Stoper bolluğu içinde stoper yokluğu yaşıyorduk sen yokken.  Bu performansı devam ettiği müddetçe takım kolay kolay gol yemez. Zanka ile de iyi bir uyum sergilediler. Yalnızca topla rakip sahada olduğu anlarda arkadan gelen oyuncuya dikkat etmesi gerekiyor, bu şekilde kaptırdığı toplar başımıza iş açabilir.

Hasan Ali Kaldırım : (6/10) Formasına (ve standart notuna) kavuşan bir başka oyuncu da Hasan Ali. Sakatlık sonrası performansı iyiydi, takım savunmasına da olumlu yansıdı performansı.

Tolga Ciğerci : (8/10) 8 numara, sol açık derken bugün de sağ açıkta görev aldı ve maçın en iyilerinden oldu. Attığı golde sakince topu düzeltip düzgün bir vuruş yaptı, gol dışında da orta sahaya hep yardım etti. Rakibin sol kanattan akın yapmasına izin vermedi.

Ozan Tufan : (9/10) Ozan da mevkisiz ve ciğersiz futbolculardan. Sezon başından bu yana sağ bek, sağ açık, sağ iç ve bugün son yarım saatte 10 numara oynayarak adeta joker görevi gördü. Gücünü dengelemeyi henüz başaramadığı için pozisyon içinde ayakta kalmayı başardıktan sonra güç yetersizliği nedeniyle son hareketi yapmakta zorlanıyor. Emre ile yan yana oynuyor olması kendisi için büyük avantaj, o da sanırım bu imkandan bolca faydalanıyor.

Luiz Gustavo : (8/10) Gelmese çok şey kaybeder miydik diye düşünürken şimdi iyi ki gelmiş diyoruz. Pozisyon almayı, top çalmayı, gerektiğinde profesyonelce faul yapmayı, yaptığı halde yapmamış gibi göstermeyi çok iyi biliyor. Kesiciliği sayesinde bugün bir çok atağı başlamadan sonuçlandırdı, özellikle iki pozisyonda rakip farkında olmadan topu çalmasına hayran kaldım.

Garry Rodrigues : (6/10) Sakatlıktan henüz döndüğünü söylemek güç, kondisyona ihtiyacı var. Bugün sadece idare etti. Gole yaklaştığı iki pozisyonda kendisine yakışmayan vuruşlar yaptı.

Emre Belözoğlu : (8/10) "Kaybetmenin acısı kırık kaburganın acısından büyük olurdu" diyerek gönülleri fethetti kaptan. Kalecinin son anda çıkardığı vuruşu ve 2. gol öncesi şok presiyle takımın gole en çok yaklaştığı anlarda sahnedeydi. Ancak yukarıda da yazdığım gibi Emre yaşı ilerledikçe mevki olarak geriye kayan bir isim. 10 numara olup yaratıcılık ve ara toplarını zorlamak yerine regista olarak oyunu geriden yönetmeyi daha çok seviyor.

Vedat Muriqi : (9/10) Maçın kare asının parçalarından biri de Muriqi. Bugün yapmadığı iş kalmadı. Yüksek top indirdi, arkadaşlarına duvar oldu, savunmaya gelip top çıkardı, direkten dönen topu asist oldu ve golünü atarak maçı bitirdi.

Deniz Türüç : (4/10) Kafa olarak ileri değil, geri gidiyor sanırım. Yıldız oyuncu olarak geldiğini sanarken bir anda yedek rol oyuncusuna dönüşmek işine gelmedi muhtemelen. Acilen toparlanması lazım.

Jailson : (6/10) Farkın bire inmesi sonrası oyun kontrolünü yeniden ele almak için oyuna girdi. Bariz bir etki gösterdiğini söylemek zor. Vasatı aşamadı.

Alper Potuk : (5/10) 3 dakika, 10bin euro maç başı denkleminin öznesi. 

Ersun Yanal : (7/10) Sahaya sürdüğü savunma ağırlıklı 11e rağmen bugün girdiği 3 pozisyonun ikisinin golle sonuçlanması sayesinde 3 puanı almayı başardı. Yoksa yine klasik bir bireysel hata ile puan kaybı kapıdaydı. Oyun ve hücum planını çeşitlendirmesi lazım, evimizde Antalya'ya karşı da, deplasmanda Denizli'ye karşı da birebir aynı oyunu oynuyoruz. Tutarsa galip geliyoruz, tutmazsa alternatif olmadığı için mağlup oluyoruz. Kalan 9 haftada oynayacağı 7 rakip puan tablosunun alt yarısında, 4 tanesi son 4 sıranın sahibi. Bu maçları rahat geçerek alternatif oyun planları kurgulaması lazım.

Özetle; Fenerbahçe ideal düzenini bulma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. Bundan 2-3 sene önce 8 haftada ideal düzeni bulamamış takım yarışa havlu atarken bugün şampiyonluğun en iddialı takımlarından olabiliyor zira rakipler de iyi bir sezon geçirmiyorlar. Ersun Yanal sakatların da dönüşüyle eldeki malzemeyi iyi kullanmaya başladı ancak alternatif planlara da çalışmak zorunda. Her maç 3 gol pozisyonu, 2 gol şeklinde bitmez. Bireysel hatalara da artık son vermeli bu takım.