20 Ocak 2018 Cumartesi

Skoru Koruma Psikolojisi

Devre arası futbolu seven adam için işkence gibidir. Üniversitedeyken arkadaş grubu ile muhabbet halindeyken milli maç arası yapılan hafta sonlarının bile zor geçtiğini söyleyince alay konusu olmuştum ama durum gerçekten öyle. Hayatımın bir parçası olmuş futbol, olmayınca bir şeyler eksik sanki. Neyse devre arası bitti, sendrom sona erdi.

Devre arası bitti bitmesine ama son yılların en umutsuz devre aralarından birini geçirdik. Bas bas bağıran sol bek ihtiyacı yolunda 25 isim yazılmasına rağmen eldeki muhteşem ikiliyle yola devam kararı alındı. Tabii bu transfer konusunda yorum yaparken iki açıdan bakmak lazım olaya. Taraftar gözüyle elbette yeni bir oyuncu, yeni bir heyecan istiyoruz ancak kulübün finansal durumu ve yabancı sayısı ortada. Bu satırları yazdığım gün itibariyle Krasic'ten bile büyük hayal kırıklığımız Robin van Persie Fenerbahçe'den ayrıldı ve tek sevindirici gelişme bu açıkçası.

Yine devre arasında alışık olmadığımız üzere neredeyse hazırlık maçı yapmadan geçirdik arayı. Kupa maçları antrenman niteliğindeydi ama ortaya konan oyun beklentilerin çok altındaydı. İkinci yarının başındaki zorlu fikstürün ilk maçı da sezonun flaş ekibi Göztepe karşısındaydı. İlk maçta 2-2 berabere kalmıştık ve kaçan 2 puana hayıflanmıştık ancak Göztepe devam eden maçlarda kolay lokma olmadığını gösterdi. Aykut Kocaman son 6 haftada alıştığı düzeni pek bozmadı. Sağ bekte Isla yeniden formasına kavuşurken ileri uçta Fernandao vardı.

Maçı üç bölümde incelemek lazım.

1- 0-15 Golü bulana kadar geçen ilk 15 dakika
2- 15-60 Göztepe'nin golüne kadar devam eden 45 dakika
3- 60-90 Fenerbahçe'nin gol aradığı son 30 dakika

Üç bölümde de skoru koruma psikolojisi vardı ve üçünde de işe yaramadı! Stadı dolduran 45bin taraftar önünde maça kontrollü başlayıp erken gol yemek istemeyen Göztepe ilk 15 dakika boyunca rakip sahada topa 5 kere dokunabildi. Fenerbahçe baskılı başlamanın ödülünü 15. dakikada kornerden gelen topa iyi yükselen Fernandao'nun golüyle aldı.

Golü bulduktan sonra skoru koruma psikolojisi Fenerbahçe'ye geçti. Göztepe daha rahat oynamaya başladı, Volkan'ı çok zorlayamasalar da hücum anlamında daha etkili olmaya çalıştılar ilk bölüme göre.  Fenerbahçe ise olabildiğince topun arkasına geçip skoru korumaya çalıştı, bir Aykut Kocaman klasiği şeklinde. İlk devre sıkıntısız tamamlandı ama ikinci yarı yine bireysel bir hata ile Göztepe golü buldu.

Golden sonra roller yine değişti ve skoru koruma psikolojisi Göztepe'ye geçti yeniden. Aykut Kocaman alışık olmadığımız şekilde çift santrafora döndü Fernandao - Soldado ikilisiyle. Giuliano da sakatlanıp çıkınca bütün yük Valbuena'nın sihirli ayaklarına kaldı diye düşündüm. O da pozisyonları gereğinden fazla zorlayınca neredeyse hiç etkili olamadı. Maç gidiyor derken Dirar'ın tehlikeli ortasında Soldado'yu savunmaya çalışan Kosanovic kendi filelerini havalandırdı.

Volkan Demirel : (7/10) Kalesinde gördüğü iki pozisyonun biri gol oldu, diğerinde başarılı bir hamle ve şansın yardımıyla golü kurtardı.

Mauricio Isla : (6/10) Takıma yeniden adapte oluyor ama zamana ve maç formuna ihtiyacı var. Savunma arkasına yaptığı koşuları gören oyuncular Aatıf, Dirar, Josef ve Mehmet Topal olduğu için çoğu boşa gidiyor. Valbuena ve Giuliano gibi isimler çok daha rahat servis yapabilirler bu pozisyonlarda.

Roman Neustadter : (8/10) Savunmada görevini başarıyla yerine getirdi. Son dakikalarda yan ağlara takıldığı pozisyonu gol yapsa maçın adamı olabilirdi.

Martin Skrtel : (5/10) Az kalsın bir çuval inciri berbat ediyordu ama Kosanovic imdadına yetişti. Kendine çeki düzen vermesi lazım.

İsmail Köybaşı : (5/10) Etkisiz bir günündeydi. Sol beke transfer yapılmamış olmasının rahatlığı içindeydi belki de.

Nabil Dirar : (7/10) Maçın kötülerinden biri olacakken belki de şampiyonluk ışığını yakan ortayı yapan adam oldu. Anlaşılan o ki bu sezonu iyi kötü sağ açıkta Dirar'la tamamlayacağız, verim almaya bakmak lazım.

Josef Souza : (6/10) Josef'le ilgili geçmiş yorumlarıma bir göz attım ve fark ettim ki çift ön libero oynamaya başladığımızdan beri etkisiz oynadığını yazıyorum. Tek ön liberoda daha etkiliyken bu düzende hiç ileri çıkmıyor ve hücuma katkısı sıfır düzeyinde kalıyor. Volkan'ın engel olduğu gol pozisyonunda Andre Castro'yu seyrettiğini de ekleyelim.

Mehmet Topal : (7/10) Bugün çok mücadele etti, pas hatası epey azalmış göründü.

Aatıf Chahechouhe : (5/10) Bu adam sol açık oynuyor ve hücuma ciddi anlamda katkı vermesi beklenen biri, hepimiz bunda hemfikiriz. Topla buluşma istatistiğine bakıyorum, rakip kaleye en yakın topla buluştuğu nokta yaklaşık 35 metre. Başka sözüm yok.

Giuliano : (6/10) İlk yarının en iyisi bugün sahada gezindi, 15. saniyede kaçırdığı golde kaldı aklı belki de. Tabii pas yapabileceği 3 adamın tekniğinin toplamının bir Giuliano etmiyor olması nedeniyle de etkisiz kaldığını söylemek gerek. Sakatlandıktan sonra kanatlarda verkaç yapamıyor olmamızın temel nedeni bu alanlara yardımcı olmak üzere hareketlenecek bir Giuliano'nun olmamasıydı.

Jose Fernandao : (8/10) Perdeyi açan golü bulduğu için 8 puan ama performansı beklentilerin altındaydı. Uzun bir aradan sonra 90 dakika oynamış olması sevindirici ancak ikili mücadelelerde kendini çok kolay bırakıyor. İkinci yarıda bu maç gibi 2-3 maçı kurtarsa yeterli katkıyı yapmış olacak.

Roberto Soldado : (7/10) Sivas maçından sonra ikinci kez oyuna girip galibiyeti getiren golü atıyor. Golü atmış olmasa bile orada bulunması rakibin kendi ağlarını havalandırmasına sebep oldu. Kondisyonu 30 dakika ile sınırlı olduğu için ancak ikinci yarılarda forma şansı bulabiliyor.

Mathieu Valbuena : (6/10) Son 30 dakikada kendisine büyücülük görevi verilmişti. Kendini rolüne fazla kaptırmış olacak ki sahada tek başına bir şeyler yapmaya çalıştı ve takım arkadaşlarıyla yardımlaşmayı unuttu.

Alper Potuk : (6/10) O da günün etkisizlerindendi. Tek olumlu müdahalesi üçe bir yakalanmak üzereyken kafa ile uzaklaştırdığı toptu.

Aykut Kocaman : (6/10) Göztepe golü gelene kadar bir Aykut Kocaman klasiği izliyorduk. Bireysel hatalar için yapabileceği bir şey yok belki ancak bu tür hataları hesaba katıp 1-0 değil, 2-0 olunca top çevirmeye başlamayı düşünmeli. Fernandao'yu uzun toplarla besleyen bir oyun planı kurgulamıştı ancak iç sahada, lige bu sezon yükselmiş bir takıma karşı, 45bin seyircinin önünde oynanması gereken oyun bu olmamalıydı.

Özetle; skoru koruma psikolojisi üzerine bilimsel araştırmalar yapılmasını talep ediyorum. Fenerbahçe ilk 15 dakika oynadığı oyunu neden 1-0'dan sonra oynamıyor, bu da araştırılmalı. Zorlu fikstürün ilk ayağında günübirlik liderliği getiren galibiyet önemli, haftaya Trabzon'da devamını getirmek gerek. 90+'da bugüne kadar 5 puan kaybetmiştik, bugün onların 2'sini geri almayı başardık. Her ne kadar konuşmak için erken olsa da bu tür galibiyetler şampiyonluk ışığını yakar. Bakalım bizim ışık da yanacak mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder