84 ülkede canlı yayınla takip edilecek dediler.
Beşiktaşlılar derbi görsün dediler.
Şampiyonu belirleyecek derbi dediler.
20 senelik serüven dediler.
O sene bu sene dediler.
Arkadaş..
Tüm bunları dediniz, iyi güzel de ortada futbol var mı?
Derbiden anladığımız bu mu?
Ülkenin en "derbisinde" futbol kalitesi bu düzeyde mi olmalı?
Derbiden anladığımız bu mu?
Ülkenin en "derbisinde" futbol kalitesi bu düzeyde mi olmalı?
Son 10 sene içerisinde Fenerbahçe - Galatasaray rekabetinde 8. kere 0-0'lık sonuçla karşılaşıyoruz. Bunların 3 tanesi Aykut Kocaman - Fatih Terim arasında. Tesadüf mü? Bence hayır. Kadıköy'de Galatasaray'a karşı 1 galibiyet, 4 beraberlik performansıyla devam ediyor Aykut Kocaman. Galatasaraylılar rahmetli Aragones, İsmail Kartal ve hatta Dick Advocaat karşısında söyleyemedikleri kadar çok kullandılar "o sene bu sene" kalıbını Aykut Kocaman karşısında.
Maç öncesi kadroda sürprizler hazırlamıştı Aykut Kocaman. Alışageldiğimiz kadroda yer alan Mauricio Isla, Aatıf Chahechouhe ve Jose Fernandao yerine Şener Özbayraklı, Mehmet Ekici ve Roberto Soldado vardı. Topa daha hakim ayakların sahada olmasıyla topun daha çok Fenerbahçe'de olacağı izlenimine kapıldım maçtan önce. Fatih Terim ise iyileşen Fernandao dışında ideal kadrosuyla sahadaydı.
İlk 15 dakika birbirini tartan boksör gibiydi iki takım. Gomis'in çaprazdan attığı şut dışında top neredeyse 2. bölge dışına çıkmadı bile. Fenerbahçe biraz yüklenir gibi görünse de becerikli ayakların beceriksizlikleri nedeniyle topu filelerle buluşturamadı. Sahada öyle bir hava vardı ki sanki iki takım da 70. dakika 0-0 geçilsin de sonra bir tane sıkıştırırsam galibiyeti koparırım düşüncesindeydi. Hatta hakem de etliye sütlüye karışmadan, deplasman takımını ezdirmeden maçı bitirmek istiyordu. Hal böyle olunca ve Giuliano, Fernandao ve Tolga Ciğerci maçın başından beri bekleneni beceremeyince maç berabere sona erdi.
Bu beraberlik herkesin işine yaradı desek çok yanlış olmaz. Galatasaray galip gelememe serisini kıramadı belki ama 6 puan farkı ve ikili averaj avantajını korudu. Beşiktaş ve Başakşehir iki rakibin toplamda 4 puan kaybettiği haftada şampiyonluk için iştahlandı. Fenerbahçe kritik başkanlık seçimi öncesi namağlup seriyi sürdürdü, aynı zamanda zor maçlarını tamamlayıp rakiplerin puan kaybını beklemeye başladı. Kısacası üzüleni olmayan bir derbi oldu bu.
Volkan Demirel : (8/10) Galatasaray derbilerinde elit kaleci sınıfında performans gösteriyor. Maicon'un frikiğinde Volkan Demirel kontrolünde direkten dönen topa şahitlik etmemizi sağlamayıp atlasa daha iyiydi.
Şener Özbayraklı : (7/10) Bolca bindirme yaptı ancak ortalarının isabet oranı 0 düzeyindeydi. Rakibinden sıyrıldıktan sonra kafayı kaldırıp orta yapmayı öğrenmeli ancak 28 yaşından sonra zor o iş.
Roman Neustadter : (6/10) Bugün vasat bir performans sergiledi. İkili mücadelere Garry Rodrigues'e kaptırdığı toptaki hatayı Gomis'in vuruşunu bloke ederek eşitledi.
Martin Skrtel : (7/10) Tecrübesiyle rakiplere hava topu bırakmadı. Rakip ceza alanı içinde yapılan penaltı çalınsa maçın yıldızı konumuna yükselebilirdi.
Hasan Ali Kaldırım : (4/10) Bir pozisyonda topu vurup Martin Linnes'in içinden geçmeye çalıştı. Birinde de 5 metre ötesinde Linnes varken yaptığı ortayı Linnes'in bacağına nişanlamayı başardı.
Nabil Dirar : (5/10) Takımı ileri taşımaya çalıştı, sağ kanatta iyi bindirmeler yaptı. Soldado'ya çıkardığı top derslikti ama maçın genelinde vasatı aşamadı.
Mehmet Topal : (7/10) Orta sahanın tüm mücadele yükünü çekti. Gomis'in topla buluşmasına en büyük engeldi.
Josef Souza : (3/10) Daha önce oynadığı derbilerde genellikle konsantrasyonuyla ön plana çıkan Josef bugün sahanın en kötüsüydü. Kart görmek için didinip durdu. Topu rahatlıkla ileri taşıyabileceği pozisyonlarda topu aldığı yere vermeyi tercih etti.
Mehmet Ekici : (4/10) Sezon başından bu yana sakatlıklarla boğuşan Mehmet Ekici sezonun en kritik maçında ilk 11deydi ancak yanlış pozisyonda oynatılmanın sıkıntısını çekti. Katkı sağlamak istediği için topla fazla oynamaya çalıştı ve çok top ezdi. Josef'in kötü performansı üzerinde orta sahaya kaysa çok daha verimli olabilirdi.
Giuliano Victor de Paula : (4/10) Günün hayal kırıklığı Giuliano. Taraftarın veliahtı olarak gördüğü Alex de Souza tribündeyken Giuliano Alex'in derbi performanslarının çok uzağında kaldı. Maç içinde fazlasıyla saklandı, yakaladığı tek net pozisyonu cömertçe harcaması klasına yakışmadı.
Roberto Soldado : (6/10) Tek forvette görevini başarıyla yerine getirdi, takım arkadaşlarına iyi duvar oldu. Dirar'ın getirdiği topta yerden vurup rakibe takılmak yerine gol yapsa günün kahramanı olurdu.
Alper Potuk : (5/10) Girişiyle taktik 4-2-3-1'den 4-4-2'ye değişti adeta ama kelebek etkisinden fazlasını yaratamadı.
Jose Fernandao : (4/10) Oyuna girdikten sonra çok sayıda yüksek topu indirdi ve etkili oldu. Ancak ceza sahası içinde kaçırdığı pozisyon affedilir gibi değil, onu atamayacak santraforun Fenerbahçe'de işi yok!
Mathieu Valbuena : (6/10) Maç elden gidiyor, yetiş ya Valbuena modunda oyuna girdi. Toplam 13 dakika forma giydi, 15 kere topla buluştu ancak kısıtlı sürede mucize beklemek doğru değil. Gerçekten verimli olması için 45te oyuna girmeliydi.
Aykut Kocaman : (4/10) Sınıfta kaldın Aykut Kocaman. Sahaya sürdüğün kadro doğru gibi görünse de dersini yeterince çalışmadığını gösterdi sahadaki futbol. Rakip savunmanın basit hataları üzerinde bir kaç gol pozisyonu beceriksizler yüzünden heba oldu. Onların biri gol olsa bugün kocaman umutlarımızın sahibiydin ancak sen kulübedeyken her sene Kadıköy'de 3 puan garanti diyemiyoruz maalesef. Evet, iyi yaptığın işler var, evet, hakemler önünü kesiyor, evet, saha dışı unsurlarla da mücadele etmek zorunda kalıyorsun belki. Ama şu kritik maçı alamadıktan sonra bunların hepsi boş Aykut Hoca. Kalan 8 maçta 8 galibiyet alsan bile şampiyonluk çok çok uzak. Takımı nasıl motive edeceksin bakalım.
Özetle; derbilerin derbisi kimseyi üzmeden sona erdi. Son 10 senede 8 kere 0-0 biten süper derbi olur mu? Bence olmaz, bence artık biraz futbol lazım. Bence artık sahaya kaybetmemek için çıkmak değil de yerde yatmadan, rakibin üzerine oynamadan, kaliteyi ortaya koyarak, taraftarı memnun ederek kazanmak için çıkmak lazım. Tabii bunlar bir taraftarın talebi, teknik direktör ve futbolcular kendi dünyalarını yaşıyorlar. Ben taraftar olarak kazanamadığımız derbinin ve belki kaçan şampiyonluğu acısını yoğun bir biçimde yaşarken onlar evlerinde pazartesi günü yatacak maç başı primi düşünüyorlar. Gerçek derbi bu değil, ben gerçek derbi istiyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder