Nasıl Galatasaray’ın Kadıköy laneti varsa Fenerbahçe’nin de
Başakşehir laneti var. 9 sezonda 7 mağlubiyet, 1 beraberlik, 1 galibiyet (2010-11
sezonu). Ligin dördüncülüğüne demir atan Başakşehir gibi bir rakiple ilk hafta
oynamayı kimse istemez elbette. Üstelik rakip de sezonu erken açıp form tutmuş
bir durumdayken. Normal bir lig tablosunda ligin dördüncüsüne karşı deplasmanda
puan kaybetmek çok kötü bir senaryo değil öte yandan ama her mağlubiyet üzüyor
doğal olarak.
3 gün önceki Grasshoppers maçından 9 oyuncuyla çıktı sahaya
Advocaat, farklı olarak kanatlarda geçen sezonun “yıldızları” Alper ve Volkan
Şen vardı. Kağıt üzerinde süratli ileri üçlüyle hızlı hücumlarla gol arayacak
bir Fenerbahçe beklentisi vardı. Ancak birilerinin Advocaat’a Emenike’nin 4-3-3
düzeninde santrafor katkı düzeyinin düşük olduğunu söylemesi gerekiyor. Elinde
Fernandao ve van Persie gibi santrafora daha yatkın isimler varken enteresan
bir tercih oldu.
Başakşehir’in hocası Abdullah Avcı’ya maç için ideal
senaryoyu çiz desek maçın başında gol bulup sonrasında Visca ile hızlı
hücumları kovalamayı tercih ederdi. Dilediği de oldu, kaleyi bulan ilk şut gol
oldu! Sezonun dördüncü maçında ikinci kere top kalecinin eline değmeden ağlarla
buluşmuş oldu. Golde Mehmet Topal ve Volkan’a paylaştırıyorum hatayı. Mossoro’nun
basit fake’ini yiyen Topal ve köşeye atlamak yerine 2 adımla uzanmaya çalışan
Volkan mağlubiyetin de baş sorumluları oldular.
Golü de içeren ilk 15 dakika içerisinde Başakşehir çok
baskılı oynadı, Fenerbahçe orta saha oyuncuları top alıp oyun kuramadılar.
Temponun düşmesiyle orta alan hakimiyeti Fenerbahçe’ye geçmiş görünse de bu
sefer de tutuk kanat oyuncuları Fenerbahçe’nin aradığı golü bulmasına engel
oldular. 1.95 boy ortalamasına sahip Yalçın ve Epureanu arasında oynayan Emenike’ye
inatla uzun top oynanması ve kanatlardan gelen tüm ortaların yüksek olması
Başakşehir’in ekmeğine yağ sürdü. Golü bulduktan sonra 11 kişi topun arkasına
geçen ve savunmanın önünü zincir gibi ören Başakşehir’e karşı gol bulmak için
alternatif yöntemler denemek gerekiyordu.
İkinci yarı Emre Belözoğlu’nun kırmızı kartıyla baskı
avantajı Fenerbahçe’nin eline geçmiş olsa da sayısal üstünlüğü elde tuttuğu 23
dakika boyunca Volkan Babacan’ı zorlayacak pozisyonu yakalayamadı. Mehmet Topal’ın
kırmızı kartı sonrası da Başakşehir morallendi ve maçı önde tamamlamayı
başardı. Abdullah Avcı’yı tebrik etmek gerek, kurduğu mütevazi kadroyla ligde
dördüncülüğü elinde tutuyor 2 sezondur. Avrupa’da kötü kura sonucu elenecekler
muhtemelen, ama bu sezon da yukarıya oynayacak gibi görünüyorlar.
Volkan Demirel : (4/10) Kalesine gelen tek pozisyonda gole
engel olamadı. Geçen sezon buna benzer bir kaç maç yaşadık, savunmanın üst
seviyeye çıktığı maçlarda gelen tek tük top gol oluyordu ve maçı kaybediyorduk
ya da berabere tamamlıyorduk. Bu sene bu tür maçları azaltır umarım.
Van der Wiel : (4/10) Avrupa elemelerinde ilk üç maçına
olumlu puan verdikten sonra bugünün kötüleri arasında yerini alıyor. 3 gün
öncesinin yorgunluğu mudur bilmiyorum ama bugün sahada varlığı ile yokluğu
belli değildi. Karşısındaki Visca hızlı bir oyuncu ancak Van der Wiel onu gerek
tecrübesi gerekse hızıyla rahatlıkla karşılayacak yetenekte bir isimdi. Hücumda
yaptığı ortaların hepsi isabetsizdi, ligi tanımadığı için kendisini
savunmaların zaaflarına karşı uyarmak gerek. Bugün yüksek ortalar yerine diz –
bel seviyesi ortalar daha büyük tehlike yaratabilirdi.
Skrtel : (5/10) Savunmada görevini yaptı, takım savunması
gol pozisyonu vermedi ancak skor mağlubiyet olunca o da pastadan payını aldı.
Hücumda duran toplarda daha etkili olmasını bekliyorum her yorumda,
beklentilerimi boşa çıkarmaz umarım.
Neustadter : (5/10) O da görevini yaptı, pozisyon hatası
yapmadı, adam kaçırmadı. Bunda Başakşehir’in golden sonra gol aramamasının da
etkisi vardı. Topu oyuna sokma yönünde geçmiş stoperlerimize göre çok daha
başarılı. Kjaer’in satılması gündemde deniliyor, sanırım Neustadter aşısı
tutarsa Kjaer’i satacaklar, şimdilik iyi görünüyor ama stoper mevkiinin yedeklenmesi
lazım mutlaka.
Hasan Ali : (5/10) Peşpeşe maçların yorgunluğu onu da teslim
aldı sanıyorum. İsmail ile dönüşümlü kullanılması gerekiyor artık. Ortalarında
isabet düşüklüğü göze çarptı bugün ancak yine de en büyük tehlikeyi yakaladığımız
2 pozisyonda paslar onun ayağından geldi.
Mehmet Topal : (3/10) Topal’ın formsuzluğu devam ediyor
maalesef. Maçın başında golde hatası, pas trafiğinde yeterince etkin
davranamaması, Diego’nun rolünü üstlenip sürekli etrafında dönmesi alışık
olduğumuz şeyler değil. Kırmızı kart pozisyonu da formsuzluğunun sonucu,
koordinasyon eksikliği nedeniyle pas verip ve vermemek arasında kalarak topu
ayağından açtı ve kırmızı kartı gördü. Milli maç arasını da düşününce yaklaşık
20 gün zaman var oynayacağı lig maçına, o zamana kadar kendini toparlar umarım.
Ozan Tufan : (5/10) Orta alanın mücadele gücünü omuzlamaya
devam ediyor. Uzun pasları yine isabetli ve etkili ancak golde vurdurmamak
adına daha fazla çaba içinde olabilirdi. Maç içinde bir şut attı, rakipten
dönünce ikinci fırsatı yakalamasına rağmen pas vermeyi tercih etti. Bu sezonu
45-50 maç ile tamamlayacağını düşünüyorum.
Salih Uçan : (4/10) Salih de tutuk günlerinden birindeydi.
Alper’in ofsayt nedeniyle sayılmayan golü öncesi topu kontrol etmeden kaleye
plaselemesi gerekirdi. Şu kadro düzeninde yedeği olmaması nedeniyle ağır bir
yük var omuzlarında, Ziyech veya alternatif bir isim gelirse Salih’in de daha
çok çalışması gerekecek.
Alper Potuk : (4/10) İlk geldiği senedeki gibi bal yapmayan arı
rolünde Alper. Çalışıyor gibi görünse de icraat yok maalesef. Maç eksikliğinin
etkisi ile adam eksiltmekte zorlanıyor. Karşısında sol açıktan devşirme sol bek
Eren varken ona karşı hiç bir pozisyonda üstünlük sağlayamadı. Maç sonunda hakemin
elini sıktıktan sonra gereksiz bir takım hareketlerde bulundu, hakemlik bir
pozisyon yokken nedeni neydi anlam veremedim.
Emenike : (4/10) Kötü günündeydi Emenike ama kabahatin
yarısı onda, yarısı hocada. Bu stoperlere karşı, bu kanat oyuncularıyla, bu
düzende santrafor oynayamaz. Kendisine bol bol hava top gönderildi ancak
Emenike’nin son kafa golü ne zamandı hatırlamakta güçlük çekiyorum. Fiziğini
kullanamayınca da iyice oyundan düştü.
Volkan Şen : (4/10) Geçen sezonun pırpır kanat oyuncusu
Volkan sakatlık sonrası verimini yitirmiş gibiydi. Rakibin üstüne gitmeyi
seviyor ancak bugün yediği tekmeler ve maç eksikliği performansını düşürdü.
Maça sonradan girse daha etkili olabilirdi.
Van Persie : (4/10) Kırmızı kart sonrası oyuna girdi ancak
sayısal üstünlüğün olduğu 23 dakikada topla 2 veya 3 kere buluştu, yani
saklanmayı tercih etti. Yakaladığı tek pozisyonda ise kaleci Volkan harika bir
kurtarış yaptı. Fizik gücünü daha yukarı
taşıması gerekiyor düzenli forma giymek için.
Stoch : (5/10) Oyuna girdikten sonra hücum hattını
hareketlendirdi, gol pozisyonu diyebileceğimiz iki pozisyondan birinde imzası
vardı ancak kaleyi bulması gerekiyordu. Bu sezon kulübedeki joker olacak gibi
görünüyor.
Fernandao : (4/10) Önceki maçların kötüsü Fernandao bugün de
direğe takıldı. Oynadığı süre kısaydı ancak 1-2 gol pozisyonuna girip etkili
olmasını beklerdim, özellikle Stoch’un harika ara pasını beklemiyor olması
kendisi adına eksi not.
Toparlayalım artık, savunmada kötü oynamadığı bir maçı 1-0
kaybetti Fenerbahçe. Büyük takımların özelliğidir aslında iyi oynamamasına
rağmen araya bir gol sıkıştırıp 1-0 kazanmak. Başakşehir bu havayı yakalamış
gibi görünüyor, kadrosu zaten bunun üzerine kurulu durumda. Son 15 sezonun 9una
puan kaybıyla başlayan, Başakşehir deplasmanı kabusa dönüşen bir takım için
mağlubiyet üzücü olsa da dünyanın sonu değil. Transfer sezonu haftaya
kapanacak, bu süreçte hocaya büyük görev düşüyor eksikleri tespit edip gidermek
adına. Haftaya bugün kadroda kimler olacak bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder